İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
10 Mart 2025, Pts
  1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Sağlık
  4. 12 Mart Dünya Glokom GünüGörmenin sessiz hırsızı glokom

12 Mart Dünya Glokom GünüGörmenin sessiz hırsızı glokom

featured
service service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Görmenin Sessiz Hırsızı: Glokom ve Erken Teşhisin Önemi

Dünya genelinde yaklaşık 80 milyon glokom hastası bulunuyor ve bu hastaların yaklaşık %10’u glokoma bağlı körlük riskiyle karşı karşıya.

Miyop, hipermetrop, astigmatizma, katarakt ve yakın görme zorluğu gibi sık karşılaşılan göz hastalıkları arasında yer alan glokom, diğer adıyla göz tansiyonu, göz içi basıncının artmasıyla optik sinire zarar veren ve görme kaybına yol açabilen bir hastalık olarak tanımlanıyor. Erken evrelerde belirti vermeyebilen glokom, genellikle rutin göz muayeneleri sırasında tespit ediliyor.

Glokomun Belirtileri ve Risk Faktörleri

Glokomda görme kaybı genellikle çevreden başlar ve merkezi görme korunur. Bu nedenle hastalar, merkezi görmeleri bozulmadığı için görme kaybını fark edemeyebilirler. Belirtiler ortaya çıktığında hastalık çoğunlukla ilerlemiş olur; bu nedenle glokom, “görmenin sessiz hırsızı” olarak adlandırılır. Zamanında tedavi edilmezse kalıcı körlüğe yol açabileceği için rutin göz kontrolleri büyük önem taşır.

Hastalığın oluşumunu doğrudan engellemek mümkün olmasa da erken teşhisle ilerlemesi durdurulabilir. Glokom gelişiminde genetik ve çevresel faktörler rol oynayabilir. Ailesinde glokom öyküsü olanlar, miyop ve hipermetrop gibi kırma kusurlarına sahip kişiler, diyabet, hipertansiyon veya migren hastaları, 40 yaş üstü bireyler, daha önce göz travması veya cerrahisi geçirenler ve uzun süre kortizon damla kullananlar ekstra risk altındadırlar. Bu sebeple, özellikle bu kişiler için düzenli göz muayeneleri hayati önem taşır.

Glokom Tedavi Yöntemleri

Glokom tedavisi; ilaç, lazer ve cerrahi olmak üzere üç temel grupta planlanır:

  1. İlaç Tedavisi: Göz damlaları ile göz içi basıncı kontrol altına alınmaya çalışılır. Bu damlalar, her gün belirli aralıklarla alınır ve genellikle ömür boyu kullanılır. Her hastanın tedaviye farklı yanıtlar verebilmesi ve olası yan etkiler nedeniyle, doktor uygun ilacı seçer ve sonucunu gözlemler.

  2. Lazer Tedavisi: Göz içi basıncını düşürmek veya sıvı drenajını artırmak amacıyla uygulanır. Bu yöntem, ilaç tedavisine yanıt vermeyen veya ilaç kullanımını azaltmak isteyen hastalar için alternatif bir seçenek olabilir.

  3. Cerrahi Tedavi: Diğer seçeneklere rağmen göz içi basıncı yeterince düşürülemezse, cerrahi tedavi değerlendirilir. Cerrahinin amacı, göz içi basıncını kontrol altına alarak hasarın ilerlemesini durdurmaktır. Ancak, kaybedilen görme yetisinin cerrahiyle bile geri getirilemeyeceği bilinmelidir.

Glokom Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

  • Yanlış: Glokom sadece yaşlıları etkiler.

    • Doğru: Hastalığın doğuştan görüldüğü vakalar bile vardır.
  • Yanlış: Herhangi bir görme problemi yoksa glokom gelişmez.

    • Doğru: Hastalık, görme iyi olsa dahi gelişebilir.
  • Yanlış: Glokom sadece göz tansiyonu yüksekse oluşur.

    • Doğru: Göz içi basıncı normal olan bireylerde de ‘normal basınçlı glokom’ türü gelişebilir.
  • Yanlış: Belirti yoksa tedaviye gerek yoktur.

    • Doğru: Glokom, erken evrelerde belirgin belirtiler vermediği için “görmenin sessiz hırsızı” olarak adlandırılır.

Glokom, sinsi ilerleyen ve erken evrelerde belirti vermeyen bir hastalık olması nedeniyle halk arasında yeterince bilinmiyor. Oysa ki, erken teşhis ve tedavi ile görme kaybının önüne geçmek mümkün. Bu nedenle, özellikle risk grubunda olan bireylerin düzenli göz muayenelerini ihmal etmemeleri hayati önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, görme kaybı geri döndürülemez; ancak erken teşhis ile durdurulabilir.

12 Mart Dünya Glokom GünüGörmenin sessiz hırsızı glokom
Yorum Yap

Giriş Yap

Ankara Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!