Meme Kanseri: Önemi ve Farkındalık
Sağlıksız yaşam alışkanlıkları ile genetik ve çevresel etkenlerin birleşimi, meme kanserinin dünya genelinde hızla artmasına neden olmaktadır. Her yıl dünya genelinde yaklaşık 2 milyon 296 bin, Türkiye’de ise 25 bin 249 kişi meme kanseri tanısı almaktadır. Bu durum, meme kanserinin önemli bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini gösteriyor. Özellikle son yıllarda genç yaş gruplarında da yaygınlaşan bu hastalıkta, erken tanı hayati bir öneme sahiptir.
Senoloji (Meme Bilimi) Araştırma Enstitüsü Başkanı ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, bu konuda önemli açıklamalarda bulunarak, bazı belirtilerin öneminin asla göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Ne yazık ki, toplumda meme kanseri farkındalığı hala yeterli düzeyde değildir. Bu nedenle, ülke genelinde bilinçlendirme ve eğitim toplantıları düzenlenmesi, kadınların düzenli olarak kendi kendine elle muayene yapmalarının teşvik edilmesi önemlidir.
Her 8 Kadından Birinde Görülüyor
Dünyada her 8 kadından birinde görülen meme kanseri, günümüzde teknolojik ilerlemeler ve bilim dünyasının yoğun çalışmaları sayesinde erken tanı ve tedavi imkanı sunmaktadır. Prof. Dr. Uras, 18 yaşından itibaren her ay kendi kendine elle muayenenin yapılmasının önemine dikkat çekiyor. Bu sayede, memelerde olası değişikliklerin fark edilmesi mümkün olmaktadır. “Memede ortaya çıkan her kitle, kanser olduğu anlamına gelmez. Hekimin yapacağı muayene ve görüntüleme tetkikleri ile kitlenin özellikleri belirlenir. Böyle bir kitle hissedildiğinde doktora danışmak, olası bir kanserin erken teşhis edilmesine ve tedavinin zamanında başlamasına yardımcı olur,” diyor.
Doğru Zaman ve Yöntemle Muayene
Meme muayenesinin doğru bir zamanda ve yöntemle yapılması büyük önem taşır. Prof. Dr. Uras, muayenenin adet döneminin başlangıcından sonraki 7-10 gün içinde yapılmasının en sağlıklı yöntem olduğunu belirtmektedir. Adet döneminin bitiminde hormon etkisi azalacağı için meme dokusu daha rahat bir hale gelir.
Kendi Kendine Meme Muayenesi Nasıl Yapılır?
Kendi kendine elle muayenenin nasıl yapılacağına dair Prof. Dr. Uras şu bilgileri veriyor:
- Ayna Karşısında Başlayın: Muayeneye ayna karşısında başlanmalıdır. İlk olarak, eller bele konularak memelerin simetrik olup olmadığı kontrol edilir.
- Görsel Kontrol: Memenin görünümünde bir kitle, deride çöküntü veya renk değişikliği var mı diye bakılır.
- Hareket Kontrolü: Eller yukarı kaldırılarak aynı incelemeler tekrarlanır.
- Yatarak Muayene: Daha sonra yere uzanarak sağ omuz ve sırt altına küçük bir yastık konulur. Sağ el başın arkasına yerleştirilir.
- Parmak Muayenesi: Sol elin iki-üç parmağı ile meme başı çevresinden başlayarak ve meme dokusuna hafifçe bastırarak saat yönünde halkasal hareketlerle muayene yapılır.
- Koltuk Altı Kontrolü: Tüm meme muayene edildikten sonra koltuk altı da benzer şekilde incelenir.
- Meme Başından Akıntı Kontrolü: Son aşamada meme başları hafifçe sıkılarak akıntı olup olmadığı kontrol edilir.
Ultrason ve Mamografi İhmal Edilmemeli
Kendi kendine elle muayene yapmak çok önemli olsa da, tek başına yeterli değildir. Meme kanserinin artık genç yaşlarda da görülebileceğini belirten Prof. Dr. Uras, ailesinde kanser öyküsü bulunmayan her kadının 30 yaşında yılda bir ultrason çektirmesi gerektiğini, 40 yaşından itibaren de kişinin risk durumuna göre yılda veya iki yılda bir mamografi yaptırması gerektiğini vurgulamaktadır. Meme kanseri, çoğu zaman belirti vermeden gelişebilir; bu nedenle yılda bir kez mutlaka meme uzmanı tarafından düzenli muayene olunmalıdır. Ultrason, mamografi ve manyetik rezonans (MR) görüntüleme yöntemleri, erken tanıda kritik bir rol oynamaktadır. Bu tarama yöntemlerinin kullanılması, hastalığın erken evrede tespit edilmesine yardımcı olacak ve uzun dönem sağkalım şansını artıracaktır. Ayrıca genetik bilimdeki ilerlemeler sayesinde, yüksek riskli kadınlarda genetik test yapılması da önem taşımaktadır.
Dikkat Edilmesi Gereken Belirtiler
Prof. Dr. Cihan Uras, meme kanserinin belirti vermeden gelişebileceği gibi, bazı yaygın sinyalleri de olduğunu belirtiyor. İhmale gelmeyecek 5 belirtiyi şu şekilde sıralıyor:
- Meme veya koltuk altında ele gelen, özellikle ağrı yapmayan ve hareket etmeyen kitle veya şişlik
- Memenin boyutunda değişiklik olması
- Meme başında ya da meme derisinde çekinti, yara, kabuklanma veya kızarıklık
- Meme başından akıntı olması
- Her iki meme arasında simetrik olmayan değişiklikler