Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un açıkladığı Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin 2024 programı ve genişleyen hedefleri.
Festivalin Köklerinden Gelişimi
Türkiye Kültür Yolu Festivali, Türkiye’nin en büyük ve zengin marka projelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, festivalin Avrupa Festivaller Birliği üyeliğine kabul edilmesi ve Türkiye’nin 7 bölgesinde, 16 şehirde gerçekleştirilecek yaygınlığa ulaşmasıyla büyüdüğünü belirtti. Halkın festivallere büyük ilgi gösterdiğini vurgulayan Bakan Ersoy, festivalin ülke genelindeki yaygınlaşmasıyla komşu şehirlerden bile talep geldiğini ifade etti.
Kültür ve Turizm Sentezi: Festivalin Önemi
Turizmde ürün çeşitliliği ve markalaşmanın önemine değinen Bakan Ersoy, festivalin turizm ve kültür sanat alanlarında Türkiye’nin çeşitli değerlerini tanıtarak ülke turizmine katkı sağladığını belirtti. Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin, kültür ve sanat temelli bir etkinlik silsilesi oluşturarak uluslararası bir marka haline geldiğinin altını çizdi.
Genişleyen Hedefler: 2024 Programı
Bu yıl 40 bin sanatçı hedefiyle 2024 programını duyuran Bakan Ersoy, festivalin mekan sayısını 600’ün üzerine çıkarmayı planladıklarını ifade etti. Geçen yıl 5 binden fazla etkinlik düzenlendiğini belirten Ersoy, bu yıl etkinlik sayısını 6 bine çıkarmayı amaçladıklarını söyledi. Festival, Adana’daki Portakal Çiçeği Karnavalı ile başlayacak ve Türkiye’nin farklı şehirlerinde 8 aya yayılacak.
Sanatın Çeşitliliği ve Zenginliği: Sergi ve Etkinlikler
Festival kapsamında, Pablo Picasso’nun ölümünün 50. yılı dolayısıyla 80’den fazla orijinal eserini içeren bir sergi düzenlenecek. Bunun yanı sıra, Sebastiao Salgado, Güvenç Özel, Refik Anadol ve Frida Kahlo gibi sanatçıların eserlerine de yer verilecek. Festivalin, sanatın çeşitliliği ve zenginliğini Türkiye’nin her köşesine taşıyarak geniş kitlelere ulaşmasına katkı sağlayacağı belirtiliyor.
Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin her yıl daha da büyüyerek ülkenin kültürel zenginliğini ve sanatsal potansiyelini dünya ile buluşturması, ülke turizmine olan katkısını artırması bekleniyor. Bu tür etkinliklerin, Türkiye’nin turizm ve kültür alanındaki potansiyelini daha da ortaya çıkaracağı ve uluslararası alanda markalaşma sürecine katkı sağlayacağı önemli bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.