TSK’dan İhraç Edilen Teğmenler, Ankara’da Ortak Ev Tuttu
Ankara’da, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ihraç edilen genç teğmenlerin hayatı zorlaşıyor. Diploma töreninin ardından “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek kılıç çatarak tepki gösteren teğmenlerden 5’inin, Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla ihraç edilmesinin ardından Ankara’da birlikte yaşamaya başladıkları öğrenildi.
Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk’ün aktardığı bilgilere göre, TSK’dan ihraç edilen 5 genç teğmen, davalarını takip edebilmek için Ankara’da ortak bir ev tutmuş. Dönem birincisi olan Ebru Eroğlu hariç, diğer dört teğmen, eğitim süreçleri tamamlanmadan görevden alınmalarının ardından dava sürecine odaklanmış durumda.
Ailelerinin Bilgisi Yoktu
Öztürk’ün yazısına göre, teğmenlerden biri, annesi ve babasının TSK’dan ihraç edildiklerini bilmediğini itiraf etti. Geriye dönük bir dava süreci başlatan teğmenler, Yüksek Disiplin Kurulu’nun kararını yürütmeyi durdurmak ve iptal ettirmek için hukuk mücadelesi veriyor. Bu süreç, mahkeme kararına bağlı olarak, onların göreve geri dönebilmesini sağlayabilir.
Genç teğmenler, davalarını takip edebilmek için her gün avukatlarının ofislerine gidiyorlar. Fakat bunun dışında bir çıkış yolları yok gibi görünüyor ve moralleri oldukça bozuk. Birçok kişi onları, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sözlerinden dolayı tebrik etmiş olsa da, bu durum, onların erken bir şekilde ordudan ihraç edilmelerinin verdiği hayal kırıklığını hafifletmiş değil.
Ev Kirasını Zorla Ödüyorlar
Genç teğmenler, Ankara’daki dava sürecini daha kolay takip edebilmek amacıyla ortak bir ev tutmuşlar. Ancak hiçbir gelirleri olmadığı için, evin 33 bin liralık kirası ve aidatları ile yakıt masraflarını ödemekte güçlük çekiyorlar. Durumlarını öğrenen bir iş insanı, onlara yardım teklif etmiş. Fakat, başta bu yardıma yanaşmamışlar. Ancak iş insanının, “Benim babam da eski Harbiyeli” demesi sonrasında, teğmenler bu desteği kabul etmiş.
Bu hikaye, yalnızca genç teğmenlerin eğitim ve kariyerlerini kaybetmeleriyle ilgili bir trajedi değil, aynı zamanda zor bir dönem geçiren gençlerin, toplumsal değerler ve idealler uğruna başlarına gelenler karşısında birbirlerine nasıl destek olduklarını ve zor zamanlarda kenetlendiklerini gösteriyor.
Bu olay, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilen ve şimdi hayatlarını devam ettirmeye çalışan genç teğmenlerin içinde bulundukları zor durumu yansıtıyor. Özellikle geleceği parlak görünen ve orduda eğitim görmeye başlamış gençlerin, idealleri uğruna yaşadıkları hayal kırıklığı ve zorluklar, toplumda ve medyada daha fazla konuşulması gereken bir mesele.
Onların bu sürecin sonunda hak ettikleri adaleti bulmalarını ve mesleklerine geri dönmelerini umuyorum. Ayrıca, bir iş insanının gösterdiği yardımseverlik, bu zor dönemde biraz olsun moral kaynağı olmuş gibi görünüyor.