Ankara’da nesli tükenme tehlikesi altındaki safkan Ankara kedileri, devlet koruması altında güvenli ve özenli ortamlarda çoğaltılmaya devam ediyor. Nisan ayında Pursaklar Belediyesi’ne bağlı Ankara Kedisi Koruma, Yaşatma ve Tanıtım Merkezi’nde doğan 52 yeni yavru, başkentin sevimli simgeleri arasında yerini almaya hazırlanıyor. Bu yıl ise bir ilk yaşandı: ilk kez “renkli” bir Ankara kedisi dünyaya geldi!
Dünya Kedi Federasyonu (WCF) tarafından onaylı safkan kedilere özel olarak hazırlanan doğum kabinlerinde anneler ve yavrular en güvenli koşullarda büyütülüyor. Merkez sorumlusu ve Veteriner Teknikeri Ayşegül Korkmaz, İHA’ya verdiği röportajda bu yılki doğum sezonuna dair çarpıcı bilgiler paylaştı.
18 Özel Kabinde Yaşam Başlıyor
Merkezde 18 doğum kabini bulunuyor. Bu kabinlerin tamamı karanlık ve loş ışıkla donatılmış, annenin ve yavruların huzurunu ön planda tutan bir düzende tasarlanmış durumda. Korkmaz, “Şu an 18 kabinin 12’sinde emziren anneler ve yavruları var, geri kalan 6 kabinde ise doğum bekleyen annelerimiz bulunuyor.” diyerek sürecin ne kadar kontrollü yürütüldüğünü vurguladı.
Yılda sadece 1-2 kez doğum yapan anneler, hem yavruların sağlıklı gelişmesi hem de annenin fizyolojik dengesi açısından özel takip altında. İlkbahar ve sonbahar dönemleri merkez için doğum mevsimi olarak belirlenmiş durumda.
Rekor Bu Yıl da Geldi: 7 Yavru!
Bu yılın doğumlarında dikkat çeken bir diğer detay ise bir annenin 7 yavru dünyaya getirmesi oldu. Korkmaz, bu rekorun yaklaşık 8 yıl içinde sadece üç annede gözlemlendiğini belirtti. Normal şartlarda bir Ankara kedisinin 4 ila 5 yavru doğurması bekleniyor.
Renkli Ankara Kedisi İlk Kez Doğdu!
“Ankara kedisi sadece beyaz renkten ibaret değildir!” diyen Korkmaz, bu yıl doğan yavrular arasında ilk defa renkli bir Ankara kedisinin bulunmasının heyecan verici olduğunu belirtti. İki beyaz Ankara kedisinin çiftleşmesinden genetik olarak farklı renklerde yavrular çıkabileceğini de sözlerine ekledi.
Bu renkli yavru, Ankara Kedisi ırkının genetik zenginliğine dair önemli bir işaret olarak görülüyor. Bu durum, türün çeşitlenmesine ve gelecekte daha sağlıklı soyların oluşmasına katkı sağlayabilir.
Sahiplenme Süreci: Her Şey Kontrol Altında
Pursaklar Belediyesi’nin kedilere olan hassasiyeti sadece doğumla sınırlı değil. Merkezde doğan her Ankara kedisi, 2 aylık sütten kesilme süreci ve 10 günlük ek gözlem sürecinden sonra sahiplenmeye uygun hale geliyor. Bu süreçte yapılan uygulamalar da dikkat çekici:
Yavrular mama karşılığı sahiplendiriliyor. Mama, merkezin kullandığı özel ürünlerden biri olmalı.
Her kediye çip takılıyor ve bu çip Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sistemine, kediyi sahiplenen kişinin TC kimlik numarası ile birlikte işleniyor.
Sahiplenen kişiyle Ankara Kedisi arasında yasal ve takip edilebilir bir bağ oluşturuluyor.
Korkmaz, “Bu bir oyuncak değil, canlı bir birey. 15-20 yıl arasında yaşayabilir. Bu nedenle, ona gerçekten ömür boyu ev olabilecek, ilgisini ve sevgisini esirgemeyecek kişilere sahiplendirme yapıyoruz.” diyerek konunun önemine dikkat çekti.
Soyu Tükenmesin Diye…
Ankara kedisinin Türkiye’de ve dünyada önemli bir yer tuttuğuna değinen Korkmaz, “Soyu tükenmek üzere olan bu özel türü yaşatmak bizim için bir görev.” diyerek üretim merkezinin asıl amacını ortaya koydu. Sahiplenenlerin de bu bilinçle hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Korkmaz, evde pencere önlerine tel yaptırılması gibi koruyucu önlemler alınmasının önemine değindi.
Ankara’nın simgesi, zarafetin ve asil duruşun adı olan Ankara kedileri, sadece bir kedi değil; bu toprakların kültürel bir mirası. Pursaklar Belediyesi’nin bu konuda gösterdiği titizlik ve sorumluluk gerçekten takdire şayan
. Özellikle bu yıl doğan ilk renkli Ankara kedisi, türün genetik çeşitliliği açısından umut verici bir gelişme. Umarım bu sevimli yavrular, bilinçli ve sorumluluk sahibi ailelerin evinde hak ettikleri sevgiyi bulurlar.
Bu özel türün korunması ve tanıtılması konusunda yapılan çalışmaların devam etmesi dileğiyle…
📌 Kaynak: İHA