Michael Palin’in Acı Kaybı: Helen Palin
81 yaşındaki Michael Palin, 57. evlilik yıldönümlerini kutlamalarının üzerinden çok geçmeden, geçen yıl 2 Mayıs’ta karısı Helen’in uzun yıllar süren kronik ağrı ve böbrek yetmezliği mücadelesinin ardından hayata veda ettiğini duyurdu. Michael, karısını “hayatımın temel taşı” olarak tanımlayarak, ölümünün kendisi ve üç çocuğu -56 yaşındaki Thomas, 54 yaşındaki William ve 50 yaşındaki Rachel- için ‘tarif edilemez bir kayıp’ olduğunu belirtti.
Kayıptan Sonra Gözyaşları
Acı kaybının üzerinden bir yılı aşkın süre geçmesine rağmen, Michael Palin, birlikte geçirdikleri anıları hatırlattığı için evlerinin etrafında Helen’e ait eşyaları görmekten hala mutluluk duyduğunu ifade etti. Karısıyla birlikte uzun yıllar yaşadıkları evden asla taşınmayacağına dair söz verdi. İngiliz The Times gazetesine verdiği röportajda, merhum eşi Helen’in giysilerinin ölümünden bir yıl sonra bile dolabında asılı durduğunu duygusal bir dille anlattı.
“Elbiseleri Hâlâ Hayatta Gibi”
Onu hâlâ hissetmenin bir yolu olarak, kıyafetlerini yerinden kaldırmadığını anlatan Michael, “Garip göründüğünün farkındayım ama Helen hâlâ buradaymış gibi hayatıma devam ediyorum. Kıyafetleri hâlâ dolaplarda duruyor. Hayatımı değiştirmek istemiyorum, çünkü onun da bunu istemeyeceğini hissediyorum. Evimizde hâlâ onun varlığını hissediyorum” dedi.
İlk Görüşte Aşk
Michael Palin ve Helen, 16 yaşındayken aileleriyle birlikte komşu evlerde kaldıkları yaz tatillerinde tanıştılar. O günlerden itibaren, Helen’in hayatını kaybetmesine kadar birlikte olan çift, 1966 yılında evlenmiş ve üç çocuk sahibi olmuştu. Onlarınki gerçekten de ilk görüşte aşktı ve tıpkı filmlerdeki gibi ölüm onları ayırana kadar bir yastığa baş koydular.
Yas Süreci ve Yeni İlişkiler
Neredeyse altmış yıllık bir evliliğin ardından Michael, Helen’i kaybetmenin üzüntüsüyle hâlâ “yas tuttuğu” için yeni biriyle bir ilişkiye başlamayı düşünemediğini ifade etti: “Hayatımı biriyle o kadar uzun süre paylaştım ki, onu başka biriyle aynı şekilde paylaşmayı düşünmeyi imkânsız buluyorum. Yani bir bakıma daha özgürüm.”
Eve Dönüşte Hüzün
Usta aktör, özellikle tiyatrodan ya da akşam yemeğinden eve döndüğünde ve yaşadıklarını paylaşmak istediğinde, karısının yokluğuna hâlâ alışamadığını dile getirdi. İlişkilerine dair “küçük şeyleri” özlediğini de ekleyen Michael, karısı Helen’sız yemek yapmanın kendisi için çok zor olduğunu itiraf etti.
Ölüm Üzerine Düşünceler
Michael, bir yandan hayatını kazanmak için çalışmaya devam ederken, diğer yandan kitap araştırmaları da dahil birçok ilgi alanının kendisine ölümü unutturduğunu belirtti. “Bunu düşünmüyorum, zaten yakında bir gün ben de öleceğim,” dedi. Geçen nisan ayında ünlü televizyoncu Lorraine Kelly’nin programına katılan Michael, “58. yıldönümümüz olacaktı. Kendimi güvence ararken buluyorum, bana ne yapmam ve ne yapmamam gerektiğini söyleme konusunda son derece iyiydi. Eskiden birlikte yaptığımız şakaları özlüyorum. Yani 58. Yıldönümümüz olacaktı… Helen’i 60 yıldır tanıyorum ve hayatımda başka hiç kimseyi bu kadar uzun süredir tanımıyorum. Bu süre içinde o kadar çok deneyim biriktiriyorsunuz ki, bunlardan vazgeçip yaşamak çok zor,” diyerek izleyicileri derinden etkileyen bir anı paylaştı.