Sylvester Stallone’nin İlham Verici Hikayesi
Elbette ki Sylvester Stallone, sinema kariyerinin başında şu anki başarılarının çok uzağındaydı. Oyuncu olma tutkusuyla yanıp tutuşsa da, o günlerde ihtiyacı olan fırsatı bir türlü yakalayamamıştı. New York’un soğuk sokaklarında, sadık dostu köpeği Butkus ile birlikte beş parasız dolaştığı ve hatta otobüs terminalinde uyuduğu günler, onun için artık sadece çok uzak geçmişte kalan bir anı olarak kalmıştı. Ancak bu zorlu dönem, hayatının gerçeklerini de yansıtıyordu. Öyle ki, hayatta kalabilmek için, tanımadığı birine çok sevdiği köpeğini satmak zorunda bile kalmıştı. Ama kaderini değiştiren yolda ilk adım, izlediği bir boks maçı oldu.
BİR BOKS MAÇINDAN ALDIĞI İLHAM ONU BUGÜNLERE GETİRDİ
Takvimler 1975 yılını gösteriyordu. O dönemin en ünlü boksörü Muhammed Ali, Chuck Wepner ile zorlu bir mücadeleye girmişti. Maçın sonunda Ali’nin zaferiyle sonuçlanmasına rağmen, Wepner’in Ali’ye karşı gösterdiği inat ve cesaret Stallone’ye derin bir ilham kaynağı oldu. O hafta sonu oturdu ve bu ilham verici müsabakadan esinlenerek hayatını değiştiren o unutulmaz senaryoyu sadece üç günde yazdı. Stallone’nin bu senaryoya verdiği başlık ise, hayatının geri kalanında onunla özdeşleşecek; herkesin onu o isimle tanımasını sağlayacaktı: Rocky!
Stallone, Rocky filminin senaryosunu ünlü yapımcılar Irwin Winkler ve Robert Chartoff’a sundu. Senaryo o kadar beğenildi ki, yapımcılar ona 125 bin dolar teklif ederek senaryoyu satın almak istediler. Bu miktar, Stallone için bir servet anlamına geliyordu. Ancak yapımcıların bir şartı vardı: Rocky karakterini başka bir oyuncunun oynaması gerekiyordu. Stallone, bu teklifi kabul etmedi. Yapımcılar bir süre sonra ona 325 bin dolar teklif ettiler, ancak şartları değişmemişti. Stallone yine de bu rolü başkası oynamasına izin vermedi. Sonunda, dönemin en popüler yıldızları olan Robert Redford ve Ryan O’Neal’ı geride bırakarak, Rocky’yi kendisinin oynaması konusunda yapımcıları ikna etmeyi başardı.
ŞEYTANIN BACAĞINI KIRDI… ŞİMDİ BÜYÜK BİR SERVETİN SAHİBİ
Hikayenin geri kalan kısmı artık herkes tarafından biliniyor. Sylvester Stallone, Rocky filmi ile sinemaya bir yıldız gibi doğdu ve ilerleyen yıllarda büyük bir servetin sahibi oldu. Rocky filmiyle kazanılan parayla, köpeğini satın alan adamı bulup Butkus’u geri aldığını da hatırlatalım. Stallone için, sokaklarda uyumak zorunda kaldığı o günler artık sadece birer anı. Bugün, filmde oynamak için yapımcıların değil, yapımcıların kendisi için sıraya girdiği bir noktada. 78 yaşında olan Stallone, yarım milyar dolarlık bir servete sahip ve bu servet sayesinde dışarıdan bakıldığında “masal gibi” görünen bir yaşam sürüyor. Zaman zaman, özellikle ailesini ve sevdiklerini mutlu etmek için kesenin ağzını açmaktan da çekinmiyor.
ÜÇ KIZI İÇİN SARAY YAVRUSU BİR EV SATIN ALDI
Bu durumun son örneği, kısa bir süre önce yaşandı. Eşi Jennifer Flavin ile zaman zaman sorunlar yaşadığı dönemlerin ardından, dünyaya gelen üç kızı için milyonlarca doları gözden çıkararak, kelimenin tam anlamıyla “saray yavrusu” bir ev satın aldı. Ünlü yıldız, 28 yaşındaki Sophia, 26 yaşındaki Sistine ve 22 yaşındaki Scarlett’ın özgür bir yaşam sürmesi için, New York’un en pahalı mülklerinin bulunduğu Hamptons bölgesinde 25 milyon dolara gösterişli bir malikane edindi. Gelen haberlere göre, Stallone bu sekiz yatak odalı mülk için ödemeyi nakit ve peşin olarak yapmayı teklif etti. ABD basınına göre, satış işlemi tamamlandı ve Stallone imzayı attı. Artık üç genç kız bu gösterişli mülkün keyfini çıkaracaklar. Stallone kardeşlerin, yeni evlerine önümüzdeki yıl taşınacakları da belirtiliyor.
ATLANTİK OKYANUSU’NA YÜRÜME MESAFESİNDE
Sylvester Stallone’nin kızlarına aldığı bu üç katlı malikane, Atlantik Okyanusu kıyısına yürüme mesafesinde yer alıyor. Yaşayanların hayatını kolaylaştırması için iç mekan asansörüne de sahip. Alanında usta bir iç mimar olan James Michael Howard tarafından tasarlanan dekorasyon ise klasik unsurlardan ilham alarak modern bir anlayışla birleştirilmiş. Üç kız kardeşin yeni evinde mobilyalardan halılara, perdelerden aydınlatma unsurlarına kadar her detay, dünyanın dört bir yanından özenle seçilmiş. Bu yeni ev, dokuz yatak odası ve bahçesinde lüks detaylarla süslü büyük bir havuz da içeriyor. Odaların büyük pencereleri, evin bol bol gün ışığı almasını sağlıyor. Mutfak kısmı ise ayrı bir alem; profesyonel aletlerle donatılmış olan mutfak, yemek pişirmeyi sevenler için adeta bir cennet. Ayrıca, evin içinde bulunan sinema ve spor salonları da dikkat çekiyor.
Stallone’nin kızlarına aldığı evin bahçesinde gösterişli bir yüzme havuzu bulunuyor. Evin dış cephesi ise ayrı bir çekiciliğe sahip.
25 milyon dolarlık evin dekorasyonu ünlü bir iç mimarın imzasını taşıyor.
Belirtilenlere göre Stallone bu evi sadece internetten görerek satın almaya karar verdi. Kendisi bizzat gidip bakmadı. Yine de satış anlaşmasının tamamlandığı konuşuluyor. Çünkü eve dair verilen ‘satılık’ ilanı emlak şirketinin internet sitesinden kaldırıldı.
Stallone kardeşlerin evinin içi aslında yaşlarına göre biraz daha ‘olgun’ görünse de, Atlantik Okyanusu kıyısından sadece birkaç adım uzaktaki bu evi çok beğendikleri ifade ediliyor.
Stallone’nin kızları için satın aldığı bu ev dışında, yine okyanus manzaralı başka mülkleri de bulunuyor.
Üç kız kardeş, çok geniş bir arazi içinde bulunan üç katlı ve iç asansörlü bu eve önümüzdeki yıl taşınacaklar.