Son dönemde kamu kurumlarındaki tasarruf tedbirlerinin açıklanması ile birlikte, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş‘ın kullandığı Audi marka araç ve ödediği lüks villa kirası, gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Erbaş, Audi’yi çok gördüler diyerek bir açıklama yapmış, şimdi ise Bilkent’teki 450 metrekarelik lüks villasında ödediği kira ile dikkat çekiyor.
Bir Audi’yi Çok Gördüler Demişti
Geçtiğimiz aylarda, Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait Audi marka aracın kullanılması kamuoyunda eleştirilere yol açmıştı. Bu konuda bir açıklama yapan Ali Erbaş, “Bakın biz bu yıla kadar bir önceki Başkan Mehmet Görmez‘in makam aracını kullandık. Tek yeni araç almadık. Birkaç kere de yolda kaldık o araçla. Bir sefer Konya’dan geliyoruz, hızlı seyrederken lastik patladı, şoför ustalıkla zor kurtardı. O zaman bir Audi alındı, ben rektörken 8 sene önce aynı Audi’yi kullanıyordum ama Diyanet İşleri Başkanı’na çok gördüler” şeklinde konuşmuştu.
Şimdi de Villasında Ödediği Kira Gündemde
Audi tartışmalarının ardından şimdi de Erbaş’ın Ankara’nın en pahalı semtlerinden Bilkent’teki üç katlı lüks villasında ödediği kira gündem oldu. Erbaş’ın, 450 metrekarelik tripleks konutunun aylık kira bedelinin 975 TL olduğu ortaya çıkarken, 2025 yılında kamu lojmanlarına yapılacak yüzde 44 zam ile birlikte bu kira bedelinin 1.404 TL’ye yükseleceği öğrenildi.
Emekli Maaşıyla Karşılanması Zor Kiralar
Bilkent’teki emsal villaların satış bedeli ise 30 milyon TL’nin üzerinde. Bu kadar yüksek bir değere sahip bir villanın kira bedeli ise 110 bin TL civarında. Bu tutar, 9 emekli maaşı veya 7 asgari ücret kadar. Dolayısıyla, 5 asgari ücretli bir ailenin maaşlarını birleştirerek ancak bu kirayı karşılayabileceği bir durum ortaya çıkıyor. Bunun yanı sıra, Erbaş’ın villası 6 koruma ile güvenlik altına alınmış.
Kamuda yapılan tasarruf açıklamaları ile birlikte, kamu görevlilerinin lüks yaşamları ve harcamaları sıkça tartışma konusu oluyor. Erbaş’ın kullandığı Audi ve ödediği yüksek kira pek çok kişinin ekonomik koşullarla karşılaştırıldığında oldukça dikkat çekici. Kamu görevlilerinin ve özellikle yüksek maaşlı yetkililerin gösterişli yaşamları, kamusal tasarrufla çelişiyor gibi görünüyor. Bu durumun, kamuoyunda yeni tartışmaları da beraberinde getireceği kesin.