Ankara, 2025 – Ankara Devlet Opera ve Balesi, tarihte iz bırakmış önemli bir eseri sahneye koyarak, sanatseverlere unutulmaz bir deneyim sundu. ‘Çelebi Operası’, ilk kez sahnelendiği prömiyerinde büyük ilgiyle karşılandı. Eser, Türk müziğinin en önemli isimlerinden olan Cemal Reşit Rey ve Ekrem Reşit Rey’in yazdığı, Türk operasının temellerini atan büyük bir mirasa sahip.
Devlet Opera ve Balesi’nin Genel Müdürü Tan Sağtürk, operanın sahnelenmesinin ardından yaptığı açıklamada, eserin anlamına ve tarihsel önemine değindi.
Sağtürk, “Bu eser, Ata’mızın mirasına sahip çıkma girişimidir. ‘Çelebi Operası’, tıpkı yazılış serüveni ve sahnelenmesi için gösterilen üstün çabayla, zorlu süreçler geçirerek, dünya çapında beğeni toplayabilecek bir prodüksiyon oldu ve değerli izleyicilerimizin beğenisine sunulma noktasına geldi” dedi.
Sağtürk, eserin sahnelenmesi sürecinde gösterilen emeğin ve azmin altını çizerken, eserin tarihsel mirasıyla bağ kurarak, Cemal Reşit Rey ve ağabeyi Ekrem Reşit Rey’i saygıyla andı.
Tarihten Günümüze: Çelebi Operası
“Çelebi Operası“, Türk müziği ve operası alanında önemli bir yapı taşı olarak kabul ediliyor. Cemal Reşit Rey’in, Türk halk müziği ile Batı müziğini harmanlayarak yarattığı bu eser, hem Türk operasının hem de çağdaş Türk müziği sahnesinin önemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.
1920’lerde başlayan yazım süreci ve sonunda sahnelenmeye başlanan eser, bir zamanlar unutulmuş olmasına rağmen Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin sahnelemesiyle yeniden gün yüzüne çıkmış oldu.
Eserin sahnelenmesi sürecinde yaşanan zorlukları ve karşılaşılan engelleri de Tan Sağtürk’e sorduk. Sağtürk, “Zorlu bir süreçti. Ancak eser, dünya çapında beğeni toplayabilecek bir potansiyele sahip.
Hem tarihsel hem de kültürel olarak önemli bir adım attık. Bu operanın sahnelenmesi, hem Türk operasına hem de kültürümüze katkı sağlayacak.” ifadelerini kullandı.
Müzikal ve Sahneleme
“Çelebi Operası”nın prömiyerinde Türk Beşleri’nin izinden gidilerek orijinal müzikler ve modern sahneleme teknikleri kullanıldı. Sahne tasarımından kostümlere, ışık düzenlemesinden orkestra yönetimine kadar her ayrıntı büyük bir titizlikle işlendi. İstanbul Film Orkestrası, eserin en önemli parçalarını canlı bir şekilde seslendirdi, izleyicilere unutulmaz bir müzikal deneyim sundu.
Operanın yönetmeni ve orkestra şefi, Ernst van Tiel’in başarısı da göz ardı edilmemeli. Van Tiel, özellikle müziğiyle Türk halk müziği ile Batı klasik müziği arasında mükemmel bir denge kurarak, eserin büyüsünü sahneye taşıdı.
Eserin Tarihsel Önemi
“Çelebi Operası” sadece bir sanat eseri olmanın ötesinde, Türk müziği tarihinin önemli bir dönüm noktasını simgeliyor. Cemal Reşit Rey ve Ekrem Reşit Rey’in bu eseri, 20. yüzyılın başlarında Türk opera sahnesinde büyük bir yenilik ve değişim başlatmıştı. İki bestecinin de katkıları, Türk operasının Batı ile harmanlanması sürecinde belirleyici bir rol oynamıştı.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk, bu tür eserlerin sahnelenmesinin önemine değinerek, “Çelebi Operası”nın, geçmiş ile bugünü birleştiren çok önemli bir köprü işlevi gördüğünü söyledi.
“Çelebi Operası”nın Prömiyeri: İzleyici Yorumları
Prömiyer sonrası izleyici yorumları son derece olumlu yöndeydi. Opera severler, eserin sahnelenişine ve orkestranın performansına hayran kaldılar. Özellikle Türk operasına dair yapılan yorumlar ve tarihsel bağlantılar izleyicileri derinden etkiledi. Eserin yazılış süreci hakkında yapılan açıklamalar, izleyicilere Türk müziği geçmişi hakkında derinlemesine bilgi sağladı.
Eserin bir sonraki gösterimlerinin 10-11 Mayıs tarihlerinde Ankara ATO Congresium’da gerçekleştirileceği belirtildi. Konuyla ilgilenenler ve müzikseverler için bu etkinlik büyük bir fırsat oluşturuyor.
‘Çelebi Operası’, Türk müziği açısından tarihi bir dönüm noktasıdır. Eserin hem tarihsel hem de kültürel açıdan büyük bir anlam taşıdığı açık. Ancak bu operanın sahnelenmesi, aynı zamanda Türkiye’deki opera ve sahne sanatları alanındaki gelişmeleri de gözler önüne seriyor.
Özellikle Tan Sağtürk’ün açıklamaları, Türk operasının geleceği için umut verici bir tablo çiziyor. Operanın dünya çapında beğeni toplayacak bir seviyeye geldiğini belirtmek önemli. Geçmişin önemli eserlerinin bu şekilde yeniden sahneye taşınması, Türk kültürüne sahip çıkmanın en güzel örneklerinden biri.
Bundan sonraki gösterimlerde daha fazla izleyicinin bu eseri deneyimlemesi ve Türk operasına ilgi duyması bekleniyor. Bu tür sanat organizasyonlarının çoğalması, Türkiye’nin sahne sanatları alanındaki gelişimine katkı sağlayacaktır.
Kaynak: AnkaraHaberler.com