Ece Gürel’in Ölümünün Ardından Mehmet Coşkundeniz Ece’nin Eşi Sezer Gürel’i Topa Tuttu,
Türkiye’yi derinden sarsan Ece Gürel vakası, trajik bir sonla noktalandı. Belgrad Ormanı’nda günlerce kayıp olarak aranan 36 yaşındaki peyzaj mimarı Ece Gürel, tüm çabalara rağmen hayata tutunamadı. Gürel’in ölümü sonrası, eşine yöneltilen eleştiriler ise dikkat çekici bir gündem yarattı.
Kayboluş ve Dram Dolu Arama Çalışmaları
Ece Gürel, geçtiğimiz hafta yürüyüş yapmak için evinden çıkmış ve bir daha geri dönmemişti. Ailesinin endişesi üzerine başlatılan arama kurtarma çalışmaları, Müge Anlı’nın programında da geniş yer bulmuş, olay kısa sürede ülke çapında büyük yankı uyandırmıştı. AFAD, polis, UMKE, AKUT ve gönüllü ekiplerin katılımıyla dört gün boyunca sürdürülen aramalar, nihayet sonuç vermiş ve Gürel, ormanlık alanda uyur vaziyette bulunmuştu.
Ekiplerin ilk incelemesine göre soğuk hava ve açlık nedeniyle hipotermi geçiren Gürel, hızla hastaneye kaldırıldı. Ancak, yaşadığı fizyolojik travma nedeniyle kalbi durdu ve doktorların çabasıyla tekrar hayata döndürüldü. Ne var ki, vücudu uzun süre aç ve susuz kaldığı için çoklu organ yetmezliği gelişti ve Ece Gürel, bugün sabaha karşı hayatını kaybetti.
Eşi Sezer Gürel’e Yöneltilen Sert Eleştiriler
Ece Gürel’in ölümü sonrası sadece trajedi konuşulmadı, aynı zamanda eşi Sezer Gürel’in tavırları da gündeme geldi. Posta Gazetesi yazarı Mehmet Coşkundeniz, bugünkü yazısında, Ece’nin eşiyle yaşadığı tartışmaların onun psikolojik durumunu etkilediğini öne sürdü.
Coşkundeniz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Evlenirken söylenen ‘İyi günde, kötü günde, hastalıkta, sağlıkta’ sözü, sadece bir klişeden ibaret değildir. Eğer bu sorumluluğu taşıyamıyorsanız, evlenmeyeceksiniz. Sezer Gürel’in eşine ‘Sağlık olsun sevgilim, sen kendin için doğru olduğuna inanıyorsan, benim için de doğrudur. Belki biraz para sıkıntımız olacak ama merak etme, birlikteyken her şeyi aşarız’ demesi gerekiyordu.”
Coşkundeniz’in yazısında Nazım Hikmet’in “Kabahat senin, demeğe de dilim varmıyor ama kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!” dizelerine de yer vermesi, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Pek çok kişi, Ece’nin yaşadığı psikolojik sürecin önemsenmesi gerektiğini savunarak, bu trajedinin yalnızca bir kaybolma vakası olmadığını vurguladı.
Bu olay, sadece bir kaybolma ve ölüm vakası değil, aynı zamanda bireylerin psikolojik dayanıklılığının ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Ece Gürel’in çevresinden aldığı destek, psikolojisi, ilişkileri ve hayatındaki zorluklarla nasıl mücadele ettiği gibi faktörler de bu sürecin bir parçası olabilir. Sosyal medyada büyük yankı uyandıran eşiyle ilgili eleştiriler, aslında toplumun ilişkilerde sorumluluk bilincine daha fazla önem vermesi gerektiğini de gösteriyor.
🔗 Haberin detayları için: ankarahaberler.com