Farklı akaryakıt istasyonlarından aldığımız yakıtların bir farkının olup olmadığı, varsa ne üzere farkının olduğu; otomobil sahiplerinin merak ettiği bahisler ortasında.

Sahiden, yakıtlar istasyona nazaran değişiklik gösteriyor mu yoksa bu büsbütün bir kent efsanesi mi?

Ülkemizdeki istasyonlar, muhakkak standartlara bağlı.

Türkiye’de bulunan akaryakıt şirketleri, EPDK yani “Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu” tarafından belirlenen standartlara doğal. Tekrar de bu, her akaryakıt istasyonunun kullandığı yakıtın birebir olduğu manasına gelmiyor.

Katkı unsurları ve yakıtın saflık derecesi değişiklik gösterebiliyor. Mesela Shell, Opet, BP üzere büyük markalar, yakıtlarına özel katkı unsurları katarak daha verimli ve pak bir yanma vadediyor. Karbon birikintilerini de azaltmayı hedefliyorlar. Elbette bu üzere istasyonlar bilhassa uzun vadede çok daha yararlı.

Yakıt taşınırkenki sürecin de ehemmiyeti var.

Yakıtın taşınması ve depolanması sürecinde su yahut rastgele bir kirletici unsurun kontaminasyon (istenmeyen unsurun bulaşması) riski ortaya çıkabiliyor.

Kimi istasyonların depolama şartları daha güzel olduğundan yakıtın saf kalması sağlanıyor fakat bazıları yakıtı yeterli kaidelerde koruma etmediğinden bulaşmış hususlar olabiliyor. Hâliyle motorun performansı ile verimliliği etkileniyor.

Çok bilinmeyen akaryakıt istasyonlarının başkaları üzere sundukları katkı hususları olmadığından ve onlar kadar güvenliğe dikkat etmediklerinden fiyatları da daha düşük oluyor. Velhasıl evet, farklı istasyonlardan alınan yakıtlar ortasında farklar var.