İklim Değişikliği ve Meteorolojik Değişimler
İklim değişikliği ve diğer çevresel etmenler, meteorolojik alışkanlıklarımızda köklü bir değişim yarattı. İlkokulda öğrendiğimiz bilgilere göre, Türkiye’nin birçok bölgesinde yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise ılık ve yağışlı iken bu durum son yıllarda büyük ölçüde değişti.
Son birkaç yıl içerisinde hava olayları, geleneksel iklim kalıplarını adeta alt üst etti. Geçen yıl sonbaharı tam anlamıyla yaşamadan kış mevsimine geçiyor, kıştan da yazın sıcak günlerine adım atıyoruz. Bu yıl Eylül ayının sonlarına gelmiş olmamıza rağmen beklenen yağışlar pek gerçekleşmedi. Özellikle dünya genelinde La Nina dönemine geçilirken sıcaklıklarda beklenen düşüş bir türlü gözlemlenmedi. Bu durum, iklim dinamiklerinin karmaşık ve öngörülemez yapısını bir kez daha gözler önüne serdi.
Hava Basınçlarındaki Değişiklikler ve Tropikal Siklonlar
Pasifik Okyanusu’nda meydana gelen El Nino, okyanus kıyısındaki bölgelerden başlayarak dünya genelinde sıcaklık artışına neden olurken, onun zıttı olan La Nina ise daha soğuk hava koşullarını işaret ediyor. El Nino ve La Nina olayları genellikle 9 ila 12 ay sürmekle birlikte, bazı yıllarda bu süre uzayabiliyor. Her 2 ila 7 yılda bir ortaya çıkan El Nino, geçen yılın Haziran ayında başlamış ve bu yıl Nisan ayında sona ermişti.
Örneğin, Copernicus’tan yapılan açıklamaya göre, Ağustos 2024, 1991-2020 referans ortalamasının 0,71 derece üzerine çıkarak küresel olarak en sıcak Ağustos ayı olarak kaydedildi. Haziran-Ağustos 2024 döneminde dünya genelinde ölçülen sıcaklık ise 1991-2020 ortalamasını 0,69 derece, Haziran-Ağustos 2023’teki rekoru ise 0,66 derece geçerek, bu yaz küresel ölçekte ‘en sıcak yaz’ olarak nitelendirildi.
La Nina’ya geçilmiş olmasına rağmen sıcaklıkların neden düşmediğini İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Meteoroloji Uzmanı Dr. Güven Özdemir’e danıştığımda, “İnsan faaliyetleri sonucu artan sera gazı emisyonları, hava sıcaklık dalgalarının etkisini artırıyor ve bu dalgaların yayılımı geniş alanları kapsıyor” dedi. Ayrıca, şunları ekledi:
- “Çevre ekosisteminde gözlemlenen değişimler, deniz yüzey sıcaklıklarının son 40 yılda küresel ortalamanın üzerinde hızlı bir şekilde arttığını bizlere gösteriyor. Ayrıca, hava basınç alanlarındaki değişiklikler tropikal siklonların yıkıcı etkilerini de yükseltiyor ve aşırı sıcaklık, kuraklık ve ani yağışlar gibi olayları gündeme getiriyor. Sanayi devriminden önce başlayan sera gazı emisyonlarındaki artış, günümüzde çevre, yaşam ve ekosistem üzerinde geri dönülemez olumsuz etkilere yol açıyor.”
La Nina’nın Ülkemize Etkileri
“La Nina, Pasifik Okyanusu’nda ticaret rüzgârlarının kuvvetlenmesi ile kendini gösteriyor” diyen Dr. Güven Özdemir, “Hâlâ o bölgede kuvvetli bir La Nina etkisi yaşanmıyor. La Nina’nın ülkemize doğrudan etkisi olamaz. Ancak kelebek etkisi dediğimiz yani dolaylı olarak etkisi görülebilir” ifadelerini kullandı.
Dikkat! İstanbul ve çevresine Balkanlardan soğuk hava geliyor
Önümüzdeki üç-dört gün havanın nasıl olacağına da değinen Dr. Güven Özdemir, “Yaz boyunca Afrika atakları ve Azor yüksek basıncı etkili oldu. Ancak artık sonbahar mevsimi başladı. Günler kısalıyor ve güneşlenme süresi azalıyor. Bu sonbahar, önceki yıllardan farklı olacak” dedi. Ayrıca şu bilgilerin altını çizdi:
- “Eylül ayı alışıldık yağış düzeninden sapma gösteriyor; bölgesel ve yerel şiddetli yağışlar ile gök gürültülü fırtınaların etkisi artıyor. Önümüzdeki günlerde İstanbul ve çevresinde, Balkanlar üzerindeki alçak basıncın etkisiyle soğuk hava gelmesi bekleniyor. Trakya, Marmara, İç Anadolu’nun kuzey kesimleri, Karadeniz ve Ege’nin iç kesimlerinde, ayrıca Doğu Anadolu’nun kuzeyinde aralıklı yağışlar ve hava sıcaklıklarında düşüş görülecek.”
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son tahminlere göre, yurt genelinin parçalı yer yer çok bulutlu, Marmara’nın kuzeydoğusu, Akdeniz’in Toroslar Mevkii, İç Anadolu’nun kuzeyi (Sivas hariç), Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile Kırşehir, Nevşehir, Aksaray, Niğde, Kütahya, Osmaniye, Adana ve Hatay çevrelerinin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.
Ekim Ayında Hava Durumu
“Artık güz mevsiminin bol ve devamlı yağışlarını unutmalıyız” diyen Dr. Güven Özdemir, “Bunun yerine aralıklı bölgesel yağışlar yerini alıyor. Sonbahar başladı ama güz mevsimi tadında değil. Bundan sonra da olmayacak gibi görünüyor. Ekim ayı da Eylül’den pek farklı olmayacak gibi duruyor. Zaman zaman mevsim normallerinde, zaman zaman da mevsim normallerinin üzerinde olacağına kesin gözüyle bakabiliriz” şeklinde konuştu.
Deniz Suyu Sıcaklıkları ve Etkileri
Ülkemizde deniz suyu sıcaklıkları da küresel ortalamaya benzer şekilde seyrediyor. Bu durum hava koşullarını nasıl etkiliyor?
Bu soruya Dr. Güven Özdemir “İnsan faaliyetleri, atmosferdeki itici etkilerin artmasına ve hızla yayılmasına yol açarak okyanus ve denizlerin ısınmasına ve asitlenmesine neden oluyor. Bu ısınma, hava akımlarında sıcaklık, rüzgâr, yağış ve basınç değişikliklerine yol açıyor” şeklinde cevap verdi.
Dr. Güven Özdemir, şöyle devam etti:
- “Ekosistemdeki değişimler, balık rekoltesinde azalmaya, ekosistemin kuzeye kaymasına ve tropikal iklimlerden gelen canlıların yerleşmesine neden oluyor. Ayrıca ormansızlaşma ve kuraklık, geri dönüşü olmayan bir sürecin başladığını gösteriyor. Sonuç olarak, meteorolojik kuraklık devam ediyor ve bu durum hidrolik kuraklığın da belirtilerini ortaya çıkarıyor. Maalesef göl, gölet, baraj ve nehirlerdeki su seviyeleri azalıyor, yeraltı suları kayboluyor ve obruklar meydana geliyor.”
Fotoğraflar: iStock