İnji ile Müzik Yolculuğu
Şu sıralar dünya turnesinde olan genç sanatçı İnji, Sırada Türkiye var. Ablasıyla birlikte söyleşimize katılan İnji, fotoğraf stüdyosuna tıpkı kliplerindeki gibi neşeyle ve kıpır kıpır bir şekilde giriyor. Genç ve pırıl pırıl bir kadın olarak hayalleriyle dolu. Şimdi, onun ilham verici hikayesini dinleyelim.
Gerçek Adı İnci: İnji’ye Dönüşüm
Gerçek adın İnci. Neden İnji yaptın? Havalı görünsün mü istedin?
İngilizce konuşanların ismimi doğru okuyabilmesi için İnji ismini seçtim. Sahne ismini belirlerken, “İsmim İnci, böyle kalsın” dedim ama ‘c’ ile yazınca ‘İnsi’ gibi okunacaktı. Şimdi İngilizce okuyunca da ‘İnci’ oluyor. Ama bu sefer de Türkiye’de ismimi yanlış okumaya başladılar (gülüyor). Tanıştığım herkes “Merhaba İnji” diyor. Benim adım İnci.
Bellydancing: Hit Şarkının Sırrı
Seni ‘Bellydancing’ şarkınla tanıdık. İnsanlar bayıldı, dillere dolandı şarkı. Sence neydi bu şarkıyı sevdiren?
Bir kere şarkı gerçekten çok güzel; ben de çok seviyorum. Yaparken inanılmaz eğlendik. Stüdyoya ‘Bugün Türkçe şarkı yapalım’ diye girmemiştim, her şey yavaş yavaş şekillendi. Hatta şarkının başındaki “Göbek atalım ya” kısmı, şarkıyı nasıl başlatsak derken son 15 dakikada ortaya çıktı. İki dakika boyunca mikrofona Türkçe konuştum ve prodüksiyon beğendi, o kısmı koyduk. Bence hepimizin içinde bir göbek atma ve eğlenme isteği varmış.
Eğlencenin Peşinde
Sen göbek atıp eğlenmeyi sever misin?
Evet, çok dans ederim, sık sık parti veririm ve dışarı çıkmayı severim. Hayata karşı enerji dolu kalmaya çalışan biriyim.
Başarı ve Eleştiriler
Başarı olumlu olduğu kadar olumsuz eleştirileri de beraberinde getiriyor. Mesela “Amerika’da yaşıyor, müzik yapıyor ama orada işler istediği gibi gitmedi, tutmadı. Ondan sonra bir şarkının içine Türkçe koyup Türkiye’de tutturdu” diyenlere ne dersin?
Ben müziklerimin yurt dışında gayet de tutuyor olduğunu düşünüyordum (gülüyor). Orada birçok anlaşma imzaladım ve müziğe devam ediyorum. Türk piyasasında sanatçı olmaya çalışsam tamamen Türkçe müzik yapardım. Amacım Türkiye’de çok ünlü olmak değil; İngilizce müzik yapmak istedim. Ne kadar yanlış algılamışlar.
Türkçe Albüm Hayali
Türkçe bir albüm ya da şarkı çıkarır mısın?
Hayır, şu an düşünmüyorum. Amacım global bir şey denemek. Global pazar için Türkçe şarkı satmanın zor olacağını düşünüyorum.
Global Müziğin Sırrı
Türkiye’de birçok isim global işler yapmak istedi. Sen bir Türk şarkıcı olarak dünyada turne yapıyorsun. Bunun sırrı iyi bir plak şirketiyle çalışmak mı, iyi İngilizce konuşmak mı, o kültüre hakim olmak mı?
Şöyle düşünüyorum; mesela bir İngilizce şarkı çıkıyor, o şarkı çok iyi olsa da bir sanatçının fanı olmak için diskografisine bakıyor, dinliyor. Yabancı biriyse ve dinlediği sonraki beş şarkıyı Türkçe sözlerle anlayamazsa o sanatçıyla bağlantı kurması zor olabilir. Son yıllarda müzik çok globalleşmiş olsa da, benim projelerim tamamıyla İngilizceydi, bu yüzden bir şarkımla “A bu kız kimmiş” diye bakıp sonrasında beş şarkımı dinleyip anlayabilince herhalde daha yakın hissediyorlar.
Tanınmanın Getirdikleri
Bazılarının şarkıları bilinir, fiziksel olarak görüntüleri bilinmez ya. Şarkının senin önüne geçtiği oldu mu yoksa sokakta yürüyemez hale mi geldin?
Bazen kendinden büyük bir şarkının olmasının riskini düşünüyorsun. Ama ben öyle bir şey hissetmedim. Türkiye’ye geldiğimde çok keyifliydi, şarkı çok pozitif olduğu için herkes gülümseyerek, eğlenerek yanıma geldi.
Tanınmanın Hayata Etkileri
Tanınmak hayatında neleri değiştirdi?
Artık havalimanına giderken evsiz gibi giyinmiyorum. Bir havalimanı tipi vardır ya, çoraplar falan… Bu kadar şımarık gidersem, birileri fotoğraf çektirirse kötü olur diye daha özenli giyiniyorum.
Geçmişe Dönüş
Ben seni Amerika’da doğmuş, büyümüşsün gibi düşünüyordum ama öyle değilmiş…
Evet, babam İstanbullu, annem Karadenizli. Burnumdan anlarsın derdim ama (gülüyor)…
Aile ve Müzik
Ailede müzikle ilgilenen yok muydu?
Annem gitar çalardı, babam ise müzik âşığıdır. Küçüklüğüm müzikle geçti. 7 yaşımdan 17 yaşına kadar Kadıköy’de İstanbul Konservatuvarı’na gittim. Piyano bölümündeydim; piyano çalınca kendimi inanılmaz bir dünyaya giriyordum. Müzik aşkım da böyle doğdu. Şarkı söylemeye de o dönemlerde başladım. Evde küçük bir oda vardı, okuldan sonra oraya girip 3-4 saat şarkı söylerdim.
İşletme ve Müzik
Bu kadar erken konservatuvara ve şarkı söylemeye başlayıp sonra neden işletme okudun?
Aslında müziği kariyer olarak yapmayı düşünmüyordum çünkü klasik müzikle başladım, sonra caz söyledim. Lisede bir dönem İngiltere’de eğitim aldım, o sırada korolara girdim. Müzik benim kalbimdeki hobiydi. Ekonomi de ilgimi çekiyordu, seviyordum. Lise yıllarında CEO olacağım kafasındaydım. Müziğimi akşamları caz kulüplerinde yaparım diye hayal etmiştim. Bu yüzden ABD’de UPenn’in Wharton Business School’unu seçtim.
Okul ve Müzik
Okul bitti mi?
Bitirdim. Bir yandan akapella gruplarındaydım. Üçüncü sınıfımdayken bir gün caz bateristim hastalandı. Yerine gelen kişi “Seninle şarkı yapalım” dedi. Okulda hoşlandığım bir çocuk vardı, ona “Bana şarkı yazmayı öğretir misin?” dedim.
İlk Adımlar ve TikTok
Flört başladı mı çocukla?
Olabilir, şarkı yazarak eğleniyorduk. Bir video koydum TikTok’a; pijamalı, makyajsız, ‘Gaslight’ şarkısını söylerken. O zamanlar 45 takipçim falan vardı, onlar da arkadaşlarım. Video Amerika’da akşam patladı. Plak şirketleri bir anda üzerime atladı. Bu sırada New York’ta sabah 8.00’de kalkıp şirkete gidiyordum, büyük bir danışmanlık firmasında staj yapıyordum. Arada gizlice şirketteki bir odaya gidip avukatla plak şirketleri kaç para veriyorlar, onu konuşuyordum. Sonra İngiltere’de bir plak şirketiyle anlaştım.
Ailenin Tepkisi
Sonra ‘Bellydancing’ çıktı. Ailen ‘Amerika’ya gönderdik, ekonomi okuttuk’ derken buna kızmadı mı?
Vallahi şok geçirdiler. Şöyle bir dengemiz var; babam müziği çok seviyor, hemen yükseliyor “İnci, 1.000 takipçi kazanmışsın” falan diye. Annem ise tam tersine, şarkı tutunca üzüldü çünkü bu işi birazcık dene, bir sene sonra gerçek bir iş bulursun modundaydı.
Müzik ve Toplumsal Baskılar
İnji’nin müziğini nasıl anlatırsın?
İnji müziği, hayatı çok ciddiye almamak için bir çağrı. Stresleri, mutsuzlukları, zorlukları bir-iki dakika unutmak ve iyi, enerjik hissetmek üzerine.
Gelecek Projeler
Şimdi sırada neler var?
‘Bellydancing’den sonra üç şarkı yaptım. Şimdi de beş şarkılık küçük bir albüm çıkardım; ‘We Good’. Konusu beni sıkıntılı ve kaygılı dönemlerimden kurtaran bakış açısıyla ilgili. İçinden önce ‘Girlz’ çıktı, bir süre önce ‘Sexy 4ever’. Bu şarkının Türkçesi ‘sonsuza kadar seksi’ demek. Dünyaca ünlü dans müziği sanatçısı Nile Rodgers’la yaptık. Şarkının konusu aslında benim de hissettiğim ve eminim bütün kadınların hissettiği yaşlanmakla ilgili olan anksiyete. Toplumun kadınların üzerinde ‘zaman geçiyor’ diye bir baskısı var. Bu yaşta da aynı stres. Özellikle müzik endüstrisine ilk girdiğim zamanlarda Los Angeles’a çalışmaya gittiğimde bu hisle çok karşılaştım. 18-19 yaşında ünlü olan kızlar “Geç mi kaldım” diyor. Bu anksiyeteyle pozitif bir şekilde başa çıkan bir şarkı.
Özgüven ve Cinsellik
Şarkının adından yola çıkalım… Sen kendini seksi bulur musun?
Şarkıda bahsettiğim, hayata karşı canlılıkla, heyecanla, özgüvenle dolu olmak gibi bir şey.
Dans ve Eğlence
Dans, parti… Çapkınlık var mı?
Flörtözüm ama çapkın değilim. Zaten şu an uzun bir ilişkinin içindeyim.
Dansöz Hayranlığı
Dansözleri çok seviyormuşsun…
6 yaşında dansöz olacağım diyordum. Dansöz kıyafetlerinin her renginden vardı. Yazlıkta aile yemeğini bölüp dans ederdim, herkes beni izlerdi.
Amy Winehouse ve Anksiyete
Büyük bir Amy Winehouse hayranıymışsın… Çok bunalım bir tip de değilsin?
Şu ana kadar çok şanslı bir hayat yaşadım. Hiç büyük bir dramım olmadı. Ama ergenken anksiyeteli bir kızdım. Sanırım sonra da anksiyeteyi seçmek yerine neşeli olmayı seçip kendimi daha iyi hissettim.
Anksiyetenin Kaynağı
O anksiyetenin sebebi neydi?
Bilmiyorum, zorbalık falan olabilir. Ergenlik, çoğu kişi için çok zor yıllardır; benim de oradan kalma anksiyetelerim herhalde.
