Kamp Deneyimim: Doğu-Batı Kampı
Biraz ara vermek gerekiyordu… Daha önce Doğu-Batı Kampı ekibiyle tanışmış, bir haftalık bir kamp planlamıştık. Havaalanına taksiyle gittim ve iç hatlar terminalinin 1 No’lu kapısının önünde sarı kılavuz yolunu fark ettim. İlk defa iç hatlarda uçuş yapacağım için biraz heyecanlıydım. Telefonda etrafa bakarken, terminalde ticari bir sunumla karşılaştım. Ne arıyorsanız terminalde bulma ihtimaliniz var. Bir elimde baston, diğerinde valizimi sürüklerken, kapalı bir alana girdiğimi seslerden anladım. Çizgiyi takip ederken, biri yanıma gelip havalimanı polisi olduğunu söyledi ve beni ilk güvenlik kapısından geçirdi. Üst aramam yapılırken “Nereye?” diye sordular, “Pegasus’a” dedim. “İsterseniz oradan birini çağırabilirim” deyince, teklifi kabul ettim. İki dakika içinde Pegasus görevlisi geldi. Valizim biraz ağırmış ama onlar halletti, beni rahat bir yere yerleştirdiler ve boarding işlemi başlayana kadar bekledim.
Uçuş ve Karşılaşma
Uçağa ilk olarak beni aldılar ve yerime kadar eşlik ettiler. İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na iniş yaptığımızda, kapıda bir görevli beni bekliyordu. Hemen koluna girdim, körükten geçtik, valizimi rengini bile sormadan buldu. Beni hızlı bir şekilde İZBAN’a kadar götürdüler ve güzel bir sohbet gerçekleştirdik. 1,5 saatte Aliağa’ya vardık. İZBAN güvenliği, ineceğim kapıda beni bekliyordu. Sonunda, beni bekleyen kamp arkadaşlarımla buluştum. Afacan Gençlik Evi’nde sıcak bir karşılama ile kamp başladı.
Yeni Arkadaşlıklar ve Öğrenme Fırsatları
6 farklı ülkeden ve ülkemizden gelen 25 kişiyle tanıştım. Yaşları 19-25 arasında, hepsi öğrenciydi. Başlangıçta bir önyargı oluştu içimde ama birkaç saat sonra bunun gereksiz olduğunu fark ettim. Daha önce hiç üniversite arkadaşım olmamıştı, içimde bir ukde vardı; ‘İşte burası senin üniversiten’ dedim. Bu arada, tek görmeyen ben olduğum için ilk başta biraz tedirgindim. Bir hafta boyunca birçok öğretmenim oldu ve birçok atölye çalışmasına katıldım. Kampta ‘kullan-at’ kültürü yoktu; doğaya saygılı olmanın ne demek olduğunu burada öğrendim. Meğer ne kadar çok şeyi yanlış biliyormuşum!
Deniz, Havuz ve Gençlerle Olmanın Keyfi
Gençlerle olmak, deniz ve havuz keyfi, hepsi ruhuma çok iyi geldi. Eğer gençlerimizi doğru bilgilendirirsek ve kültürlerini tanıtırsak, hem eğleniyorlar hem de öğreniyorlar. Onlar da bu süreçte çok keyif alıyor. Yiyip içip eğlenirken hiçbir şey atılmıyor, her şey dönüştürülüyor. Her şeyi gençlerle yapınca insan çok mutlu oluyor. Üstelik, onların bunu devam ettireceğini bilmek de ayrı bir mutluluk kaynağı. Burada din, ırk, dil gibi unsurların hiçbiri önemli değil. Eşit ifade özgürlüğü ile dinleyip, kimseyi incitmeden sorular soruluyor. Konuyla ilgili yaşanmışlıkları olanlar cevap veriyor, ülke ve şehir sunumlarıyla kültürler tanıtılıyor, danslar yapılıyor.
Kamp Olimpiyatları ve Deneyimler
Kamp olimpiyatlarında kimse benim ne yapamadığımı sorgulamadı; ‘Nasıl yaparız?’ diye sorgulandı. Ve tüm atölyelere rahatça katıldım, oyunlarda eğlendim ve gençlerden çok şey öğrendim. Yani eğer istenirse sorunlar çok kolay bir şekilde ortadan kalkabiliyor. Teşekkürler Pegasus, Afacan Gençlik Evi ve Doğu-Batı Kampı. Öğrenmenin yolu karşılaşmaktan geçiyor. Küresel bir karşılaşma yaşadık ve çok şey öğrendik. Artık bir grup üniversiteli arkadaşım var!