Kene Kaynaklı Hastalıklar ve Babesiosis
Son yıllarda yapılan araştırmalar, iklim değişikliği ve diğer çevresel faktörler nedeniyle, dünya genelinde keneler aracılığıyla bulaşan hastalıkların görülme sıklığında önemli bir artış olduğunu ortaya koyuyor. Vücudunuzda bir kenenin bulunduğunu ya da daha kötü bir ihtimalle cildinize yapıştığını gördüğünüzde, genellikle Lyme hastalığına yakalanma konusunda endişe duyarsınız. Bu duygu son derece normaldir; zira Lyme hastalığı, keneler tarafından yayılan en yaygın hastalık olarak kaydedilmiştir. Ancak bu tek hastalık değil! Lyme hastalığını taşıyan siyah bacaklı keneler, en az altı farklı hastalığı daha yayabilir. Lyme hastalığından sonra en yaygın kene kaynaklı hastalık ‘babesiosis’dir, fakat birçok insan bu ismi ilk kez duyuyor olabilir.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından hazırlanan 2023 raporuna göre, özellikle Kuzeydoğu Amerika’da babesiosis vakalarında bir artış gözlemlenmektedir. Peki, bu kadar yaygın olan babesiosis’in adını neden sık duymuyoruz?
Türkiye’de babesiosis vakaları yaşanmakta mı? Bu hastalığa bağlı ciddi vakalar ve ölümler söz konusu mu?
Babesiosis ile Lyme hastalığı arasındaki fark nedir?
Bir kene tarafından ısırıldıktan sonra, kene hastanede çıkarılsa bile risk devam ediyor mu?
Washington Post’a konuşan Baltimore’daki Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi bulaşıcı hastalıklar bölümünün klinik direktörü Dr. Paul Auwaerter, “Babesiosis, Lyme hastalığından daha az yaygındır, ancak aynı bölgelerde izlenir. Özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış bireyler için ciddi sonuçlar doğurabileceği için bilinmeye değer.” açıklamasında bulundu. Lyme hastalığı, ehrlichiosis ve anaplasmosis gibi diğer keneler tarafından yayılan hastalıkların çoğu bakteriyel kökenlidir. Keneler, Powassan virüsü, Heartland virüsü ve Colorado kene ateşi gibi viral hastalıkları da yayabilir. Ancak babesiosis, kara bacaklı kenelerin içinde yaşayabilen Babesia microti parazitleri aracılığıyla yayılan parazitik bir hastalıktır.
Babesiosis Nedir?
Columbia Üniversitesi’nde ekoloji, evrim ve çevre biyolojisi bölümünde profesör olan Maria Diuk-Wasser, babesiosis hastalığının sivrisinekler tarafından yayılan sıtmaya benzediğini ifade etti. Babesia microti parazitleri, insan ya da diğer bazı memelilerin kan dolaşımına girdikten sonra kırmızı kan hücrelerini enfekte ederek anemi ve diğer semptomlara yol açabilir.
Tarihsel Gelişim
Babesiosis, yeni ortaya çıkan bir hastalık olmasına rağmen, ilk insan vakası 1957’de kaydedilmiştir. İlk ABD vakası ise 1968’de belgelenmiştir. Bu tarihlerde Lyme hastalığı henüz tanımlanmamıştı.
Babesiosis Belirtileri
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İftihar Köksal, babesiosisin genellikle sıtmaya benzeyen akut ateşli bir hastalık olarak ortaya çıktığını, hastalarda ateş, kas ağrısı, yorgunluk ve anemi görülebileceğini belirtti. Lyme hastalığı ile klinik belirtileri genellikle benzerlik gösterse de, babesiosiste yer almayan ayırt edici özellikler arasında Lyme hastalığında görülen ‘eritema migrans’ döküntüsü bulunmaktadır. Ayrıca Lyme hastalığının başlangıç evresinde anemi görülmez. Ancak bu iki hastalık birlikte de ortaya çıkabilir.
Babesiosis enfeksiyonları asemptomatikten şiddetliye kadar değişiklik gösterebilir. CDC’ye göre, birçok insanda herhangi bir belirtiye neden olmayabilir, ancak belirtileri hissedenlerde ateş, titreme, vücut ağrıları, mide bulantısı ve yorgunluk gibi grip benzeri semptomlar görülebilir. Kırmızı kan hücrelerinin parazitler tarafından tahrip edilmesi anemiye yol açabilir. Bu belirtiler kene ısırmasından sonraki haftalar veya aylarda ortaya çıkabilir.
Tedavi Seçenekleri
Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde patoloji doçenti ve transfüzyon tıbbı direktör yardımcısı olan Evan Bloch’a göre, tedavi edilmediği takdirde çoğu yetişkinin vücudu enfeksiyonu bir yıl içinde kendi kendine temizleyebilir. Ancak CDC’ye göre babesiosis, dalağı olmayan, bağışıklık sistemi zayıflamış, başka ciddi sağlık sorunları olan veya yaşlı bireyler için hayatı tehdit edici olabilir.
Dr. Paul Auwaerter, kendinizi hasta hissediyorsanız ve babesiosis veya başka bir kene kaynaklı hastalıktan şüphelenmek için bir nedeniniz varsa, bir doktorun tüm olası enfeksiyonları araştıran bir kene kaynaklı hastalık taraması yapmak isteyebileceğini belirtti. Bu tür enfeksiyonların en sık görüldüğü zamanlar ilkbahar sonu ve yaz başı olsa da, sonbaharda veya kenelerin aktif olduğu her dönemde ortaya çıkabilir. Babesiosis’i tespit etmek oldukça kolaydır; çünkü parazitler mikroskop altında incelendiğinde kan örneklerinde görülebilir.
Babesiosis’in Korunma Yöntemleri
Babesiosis’e karşı korunma yöntemleri, Lyme veya diğer kene kaynaklı hastalıklara karşı kullandığımız temel önleme stratejileri ile aynıdır:
- Ağaçlık veya çimenlik alanlarda uzun kollu gömlek ve uzun pantolon giymelisiniz.
- Gömleğinizi pantolonunuzun içine sokun ve pantolonunuzu çoraplarınızın içine yerleştirin.
- Keneleri uzak tutmak için açıkta kalan cildinize etkili bir böcek kovucu uygulayın.
- Dışarıda vakit geçirdikten sonra duş alın ve duş aldığınızda kapsamlı bir kene kontrolü yapın.
Bir kenenin babesia parazitlerini bulaştırması zaman alır. CDC’ye göre, genellikle bir kenenin bunu yapabilmesi için 36 ila 48 saat boyunca gömülü kalması gerekmektedir. Bu nedenle, üzerinizde bir kene bulursanız, onu bir an önce dışarı çıkarmanız önemlidir. Babesiosis’in kesin teşhisi Giemsa veya Wright boyaması ile boyalı ince kan yaymasında tespit edilebilir. Akut ve 15 gün sonra konvelesan durumlarda babesia IgG titresinde dört kat artış son enfeksiyonu doğrularken, tek bir pozitif antikor titresi son enfeksiyonu geçirilmiş enfeksiyondan ayırt edemediğinden doğrulayıcı değildir.
Yaşlı ve Bağışıklığı Baskılanmış Bireyler İçin Riskler
Prof. Dr. İftihar Köksal, babesiosisin yaşlılar, yeni doğanlar, bağışıklığı baskılanmış hastalar ve dalağı alınmış olan bireylerde klinik tablonun ağır seyredebileceğini, böbrek yetmezliği, dalak parçalanması, akciğer ve kalp yetmezliği nedeniyle ölüme yol açabileceğini belirtti.
Kene Isırığının Ardından Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bir kene tarafından ısırıldıktan sonra kenenin hastanede çıkarılması durumunda bile riskin devam edip etmediği sıklıkla sorgulanmaktadır. Prof. Dr. İftihar Köksal, kene ısırığından sonra en kısa sürede hastaneye başvurmanın önemini vurguladı. Kenenin vücutta kalma süresi uzadıkça, kene ile bulaşan hastalık riski artar. Kene konağının kanını emme sırasında etkeni kişiye bulaştırır; bu süre uzadıkça risk artar.
Ateş, halsizlik, kırgınlık, kas ve eklem ağrıları, bu hastalıkların ortak bulguları arasında yer almaktadır. Başlangıç bulguları birbirine benzerken, Lyme hastalığında ısırık alanında hale şeklinde kızarıklığın olması, KKKA’de kanama odaklarının bulunması ve babesiosiste anemi olması önemli klinik ipuçlarıdır. En önemli ayırıcı tanı, hastanın endemik bölgede yaşaması veya seyahat etmesi, ayrıca kene tarafından ısırılma öyküsünün bulunmasıdır. Laboratuvar testleri ve etkene yönelik tetkiklerle kesin tanı koymak mümkündür.