Suçlar, kural olarak, re’sen yani devletin inisiyatifiyle soruşturulup kovuşturulur. Ancak bazı suçlar, şikayete bağlı olarak takibe alınır. Bu durum, yalnızca kanunla açıkça belirlenmiş suçlar için geçerlidir. Yani, mağdur veya suçtan zarar gören kişinin iradesine bakılmaksızın, suçun takibi kamu adına yapılır. Ancak, bazı suçlar için şikayet gereklidir. Şikayet, suçun tüm unsurlarıyla işlendiği halde, failin cezalandırılabilmesi için gerekli bir şarttır.
Türk Ceza Kanunu (TCK), bu durumu 73. maddede düzenlemektedir ve şikayet hakkının anayasal bir hak olduğu belirtilmektedir. TCK’nın 73. maddesi, şikayete bağlı suçlar için soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için, mağdurun veya suçtan zarar gören kişinin şikayette bulunması gerektiğini belirtir.
Şikayetin Zaman Aşımı ve Süreler
TCK 73. maddeye göre, şikayete bağlı suçların soruşturulması ve kovuşturulması, mağdur tarafından yapılan şikayetle mümkün olur. Şikayet hakkı, suçtan zarar gören kişiye sıkı sıkıya bağlıdır ve genellikle mirasçılara devredilemez. Eğer şikayeti yetkili olmayan bir kişi yaparsa, şikayet geçersiz sayılır.
Zamanaşımı, şikayet hakkının önemli bir boyutudur. Beş yıldan fazla olmayan hapis cezası gerektiren suçlarda zamanaşımı sekiz yıl olarak belirlenmiştir. Ancak bazı durumlarda, zamanaşımı süresi farklılık gösterebilir. Örneğin, şikayete tabi suçların çoğu genellikle iki yılın altında ceza gerektirir ve bu tür suçlarda zamanaşımı süresi sekiz yıl olarak kabul edilir.
Şikayet Hakkının Kullanılması
Şikayete bağlı suçlar, yalnızca şikayet hakkı sahibi tarafından soruşturulabilir ve kovuşturulabilir. Bu hakkı kullanabilen kişiler, suçtan zarar görenlerdir. Ancak kanuni temsilciler, eğer mağdur küçükse veya şikayeti yapabilecek durumda değilse, bu hakkı kullanabilir.
Özellikle, Türk Ceza Kanunu’na göre, 11 yaşından küçük çocuklara karşı işlenen suçlarda ceza verilemez. 11 yaşını doldurmuş ancak 16 yaşını bitirmemiş çocukların suç sorumluluğu ise tespit edilmeli ve şikayet hakkı bu sorumluluğa göre kullanılır. 16 yaş ve üstü bireyler ise tam sorumludur ve şikayet hakkını kullanabilir.
Savcının Kamu Davası Açma Durumu ve İstisnalar
Prensip olarak, kamu davası açılması zorunludur. Ancak, bazı istisnalar mevcuttur. Örneğin, etkin pişmanlık durumları veya şahsi cezasızlık sebepleri, savcının kovuşturmaya yer olmadığına karar vermesine sebep olabilir. CMK 173/5’e göre, savcı, şikayete bağlı suçlar için soruşturma yapsa bile, kamu davası açmama kararını verebilir ve bu kararına itiraz edilemez.
Savcı, şikayete bağlı suçlarda eğer yeterli şüphe bulunursa bile, beş yıl süreyle davayı erteleyebilir (CMK 171). Bu da, bazı durumlarda savcıya takdir hakkı verdiğini gösterir.
Şikayetten Vazgeçme ve Hakkından Feragat Etme
Şikayetten vazgeçme, önceden yapılan şikayetin geri alınması anlamına gelir. TCK 73’ün 4. maddesinde, şikayet sahibinin, mahkûmiyet kararı kesinleşmeden önce şikayetinden vazgeçmesi durumunda dava düşer. Ancak, şikayetten vazgeçme işlemi sonrasında, bu vazgeçmeyi geri alma durumu söz konusu değildir.
Şikayetten vazgeçme, sadece soruşturma aşamasında takipsizlik kararı verilmesine yol açarken, kovuşturma aşamasında davanın düşmesine neden olur. Fakat, hukuk mahkemelerinde de dava açılamaz.
Şikayete Tabi Bazı Suçlar
Türk Ceza Kanunu’nda, şikayete tabi suçların yer aldığı bazı maddeler de bulunmaktadır. Örneğin, basit cinsel saldırı, yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali gibi suçlar, şikayete bağlı suçlar arasında yer alır. Ayrıca, hırsızlık ve nitelikli cinsel saldırı gibi suçlar da şikayete tabi olarak değerlendirilebilecektir.
Nispi Şikayete Bağlı Suçlar
Bazı suçlar, nispi şikayete bağlı olup, mağdur ile fail arasındaki yakınlık sebebiyle şikayete bağlanmıştır. Örneğin, hırsızlık suçu, belirli bir derecedeki akrabalar arasında işlendiğinde şikayete bağlanır. Nitelikli cinsel saldırı suçunda ise, eşe karşı işlendiğinde şikayet şartı aranmaktadır.
Bu yazı, Av. Arb. Cansu Gönültaşı’ndan alınmış olup, Türk Ceza Kanunu’na dair şikayet kurumunun önemli noktalarını vurgulamaktadır. Şikayet hakkının anahtar bir rol oynadığını unutmamak gerekir.