ANKARA – Günlük yaşantımızda hijyenin ve temizlik alışkanlıklarının temel direklerinden biri olan temizlik ürünleri, şaşırtıcı bir şekilde sağlığımızı tehdit ediyor olabilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) yayımladığı son rapor, evlerimizde kullandığımız temizlik ürünlerinin arkasındaki ciddi kimyasal tehlikeleri gün yüzüne çıkardı.
Parlak Yüzeyler ve Mis Kokular Arkasındaki Gizli Tehlike
Market raflarında parlayan ambalajlar, çiçek kokulu yüzey temizleyiciler, çamaşır suyu, cam sil, klozet açıcı… Hepsi daha sağlıklı bir yaşam için değil mi? Ancak uzmanlara göre bu ürünler, masum bir temizlik rutininden çok daha fazlası.
WHO’nun raporuna göre, temizlik ürünlerinde yaygın olarak bulunan uçucu organik bileşikler (VOC’ler), amonyak, klor ve ftalatlar gibi maddeler, hem kısa hem de uzun vadede sağlığı tehdit ediyor. Bu kimyasalların solunması, yalnızca günlük rahatsızlıklarla sınırlı kalmıyor; astım, alerji, kronik bronşit gibi ciddi hastalıklara da davetiye çıkarıyor.
Solunum Sistemi Üzerinde Kalıcı Hasar Riski
Çamaşır suyu gibi klor bazlı ürünler, temizlik sırasında ortaya çıkardığı keskin gazlarla en yaygın risk grubunda. WHO verilerine göre bu gazlar, nefes darlığı, öksürük, göz yanması gibi belirtilerle birlikte uzun vadede kalıcı akciğer hasarına yol açabiliyor. Özellikle kapalı alanlarda havalandırmasız temizlik yapılması, bu zararı katbekat artırıyor.
Kadınlarda KOAH Riski Yüzde 32 Daha Fazla!
2018 yılında WHO destekli bir araştırma, ev temizliği yapan kadınların, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) açısından ciddi bir risk altında olduğunu ortaya koydu. Norveç’te 6.000’den fazla kişi üzerinde 20 yıl boyunca sürdürülen araştırmaya göre, bu ürünler haftada bir kez bile kullanılsa, sigara kadar zararlı olabiliyor.
Yani ev hanımıysanız ya da temizlikle uğraşan bir çalışan… Hiç fark etmez. Solunan kimyasallar yıllar içinde ciğerlerinizi esir alabilir.
Evdeki Kimyasal Hava: Çocuklar ve Yaşlılar İçin Sessiz Tehlike
WHO’nun 2020 tarihli raporunda ise ev içindeki hava kirliliğinin en büyük nedenlerinden birinin temizlik ürünleri olduğu belirtildi. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalıkları olan bireyler, bu kimyasal maddelere karşı çok daha savunmasız.
Bağışıklık sistemleri gelişmemiş çocuklar, banyo ya da mutfak temizliğinde kullanılan ürünlerden etkilenerek alerji, astım ve hormonal bozukluklar yaşayabiliyor. Bu maddeler sadece solunumla değil, cilt temasıyla da emilip vücuda yayılabiliyor.
Hormonları Bozuyor, Kansere Zemin Hazırlıyor
Temizlik ürünlerinin içeriklerinde bulunan paraben ve ftalatlar, WHO tarafından “endokrin bozucu” kimyasallar arasında sınıflandırılıyor. Bu maddeler, özellikle üreme sağlığı ve hormon dengesi üzerinde ciddi bozulmalara yol açabiliyor.
Hatta IARC (Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı) tarafından yayımlanan raporlar, bu tür kimyasalların uzun vadede kansere yol açabileceğine dikkat çekiyor. Yani ev temizliğinde ‘fazla hijyen’, ironik bir şekilde sağlıksız bir gelecek anlamına gelebiliyor.