Teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte, çocuklarımızın oyun alışkanlıkları da köklü bir değişim yaşadı. Eskiden sek sek, körebe, evcilik gibi sokak oyunları oynayan çocuklar, şimdi sanal dünyaya dalmış durumda. Artık çocuklarımızın dört yaşından itibaren dijital dünyayla tanıştığını biliyor muydunuz? Bu yaş grubunda küçük kas motor becerilerini ve el-göz koordinasyonlarını geliştiren oyunlar tercih edilmeli.
Aşırı Dijital Oyun Oynamanın Riskleri
Günümüz çocukları, saatlerce bilgisayar başında vakit geçirerek hareketsiz bir yaşam tarzına adım atıyor. Bu, sadece kilo artışı ve obezite riskini artırmakla kalmıyor, postür bozuklukları, sırt ve boyun ağrıları gibi fiziksel sorunlara da yol açıyor. Çocuklar sosyal ortamdan uzaklaşıyor, içine kapanık hale geliyor. Özellikle şiddet içerikli oyunlar, çocukların problem çözme yeteneklerini olumsuz etkiliyor ve hatta şiddeti normal bir çözüm yolu olarak benimsemelerine sebep olabiliyor.
Şiddet İçeren Oyunların Psikolojik Etkileri
Şiddet dolu dijital oyunlar, çocukların empati kurma becerilerini azaltırken uyku bozuklukları, depresyon ve anksiyete gibi psikiyatrik sorunlara zemin hazırlıyor. Bu çocuklarda şiddet içerikli kâbuslar görmek, uykusuzluk yaşamak daha yaygın hale geliyor.
Yaşa Göre Günlük Oyun Süresi
Çocukların dijital oyunlarla geçirdiği süre yaşlarına uygun olmalı. Uzmanlar, 4-6 yaş grubunda günde en fazla 1 saat, 9-13 yaş grubunda ise sınav dönemleri düşünülerek haftada 5 saatlik bir program öneriyor. Süre kadar önemli olan bir diğer konu ise oyunların içeriği.
Ailelere Öneriler
Dijital oyunları yasaklamak yerine, neden bu oyunlara yöneldiklerini anlamak ve çocuklarla kaliteli vakit geçirmek daha etkili bir çözüm olabilir. Çocuklarımızın oyun içeriklerini kontrol etmek, onları uygun dille bilgilendirmek ve gerektiğinde “hayır” diyebilecek özgüvene sahip olmalarını sağlamak ailelerin en büyük desteği olacaktır.
Yetkililerden Beklentiler
Dijital oyunların yarattığı risklere karşı, yetkililer internet güvenliği ve oyun bağımlılığı konusunda farkındalık oluşturmalı ve ailelere yönelik eğitimler düzenlemelidir. Medya okuryazarlığının yaygınlaştırılması, sosyal ortamlarda çocukların varlığının artırılması da alınması gereken diğer önemli önlemler arasında.
Dijital oyun bağımlılığı sadece çocukların değil, toplumun da dikkatle ele alması gereken bir konu. Ebeveynlerin çocuklarına rol model olup, dijital dünyaya ölçülü bir şekilde adım atmalarını sağlamaları, onların sağlıklı bireyler olarak yetişmesine katkıda bulunacak en önemli adımdır. Aile içi iletişimi güçlü tutmak ve çocuklara bu dünyada güvenli bir liman sunmak, dijital bağımlılıkla başa çıkmak için en etkili yollardan biri olabilir.